İslâm'ı İlk Temsil Eden Sahabenin Samimiyeti

Onlardaki bu sürekli canlılığın sırrı, büyük ölçüde yaşadıkları atmosferden kaynaklanıyordu: Bu insanlar Kur'ân'ı, önyargısız ve yürekten dinliyor.. O'na bütün samimiyetleriyle inanıyor.. ve bu Yüce Kitab'ın ışığında Allah'a yöneliyor, gönülden O'nu seviyor.. sevmekle de kalmıyor, derin bir aşkla O'nun da herkes tarafından kabul edilip sevilmesi için çırpınıp duruyorlardı. İslâmî duygu ve düşüncelerini hevesâtlarının rengiyle kirletmemeye fevkalâde dikkat ediyor ve O'nu kendi renk, kendi desen, kendi şivesiyle, seslendirmeye, temsile çalışıyor, muhataplarından da her zaman "cevabı savap"lar alabiliyorlardı. İşte onların bu aydınlık atmosferinde, İslâm da, Kur'ân da olduğu gibi anlaşılıyor.. ve hemen herkes, hiçbir şeye takılmadan rahatlıkla O'na ulaşabiliyor, O'nu anlayabiliyor.. gönül gözleriyle O'nda Hakk'ın ululuğunu görebiliyor.. ve o kirden, önyargıdan uzak akıl, mantık ve muhakemeleriyle de her şeyi yerli yerince değerlendirebiliyorlardı. Onların mücerret bilgiye takılıp kalmaları asla söz konusu değildi. Onlar, her işlerinde gayet süratle ilimden hemen amele geçebiliyor, temsili, bilmenin önüne geçiriyor, malumat ve müktesebatlarını muharrik bir güce dönüştürerek nazarî bilgilerini rahatlıkla pratikleştirebiliyorlardı. Engin vicdanlarıyla, insanın yaratılış gayesini, varoluş hikmetini tam duyup hisseden bu insanlar, başkalarının maddede, cismânî hazlarda ve nefsânî isteklerde aradıklarını Allah'a yönelmede, O'nunla olmada tam zevkedebiliyor ve cismâniyete ait bütün darlıklardan sıyrılarak kalbin ferah-feza ikliminde her gün ayrı bir derinliğe açılabiliyorlardı.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.