Sayılarda hikmet aramak

Sayılarda hikmet aramak

Soru: Mevsimlerin, meleklerin, kitapların, halifelerin ve mezhep imamlarının dört olmasının hikmeti nedir?

Esasen bu meseleler üzerinde durulursa belki dörtlerin bir hikmeti bulunabilir. Mevsimler, Râşit Halifeler –gerçi onlara beş tane diyenler de vardır– ve meleklerin imamları dört tanedir. Başka sayıda olan başka şeyler de vardır. Mesela İslâm’ın şartları, imanın esasları, insan elinin ve ayaklarının parmakları... gibi beş, altı, yedi ve sekiz adet olanlar da vardır.

Aslında dikkatli bir araştırmayla dört sayısının tekabül ettiği daha başka hususlar da görülebilir. Bunun gibi üç, beş ve diğer sayıların tevafuk ettiği başka varlıkları da görmek mümkündür. Dolayısıyla bu türlü şeylerin tevafukunda hikmet aramak çoğu defa fuzuli olabilir, hatta hiçbir hikmeti de olmayabilir.

Konuyla alâkalı bu temel prensipleri belirttikten sonra olabilecek hikmetlere geçebiliriz. Fakat unutulmaması gereken husus bunların da mutlak olmadığıdır. Her ne kadar bazıları Hamele-i Arş’ı da ekleyerek sayıyı beş yapmış olsa da, bir bakıma melâike-i mukarrebîn dörttür. Bu dörtte belki nübüvvetin bazı mânâlarını ifade eden bir inceliğe de işaret olabilir.

Râşit Halifeler’in ve kitapların da dört olmasının nübüvvetin mânâsını ifade etme bakımından bir ehemmiyeti vardır. Mesela mezhepler, nübüvvetin zâhirî tarafını, yani peygamberlik cephesini temsil etmektedirler; bu yönüyle de dört rakamında bir tevafuk görülebilir. Yine melekler Allah’la kâinat arasında elçi durumunda ve bir elçilik mânâsını mümessil bulunmaktadırlar. Melekler, nübüvvet mânâsını hâmil bulundukları gibi halifeler de hilâfetleriyle nübüvveti temsil etmektedirler. Belki böyle bir münasebet olabilir ama bütün bunlara kim olursa olsun diyeceği şey sadece “olabilir” sözü olacaktır. Dahasını kimse söyleyemez. Allah bazılarının kalblerine duyurur, onlar da bir şeyler söyleyebilirler ama, bu da kat’iyen “olabilir” çerçevesini aşmamalıdır.

Bu konuda melekler ve mevsimler arasında bir irtibat kurulup her bir meleğin bir mevsime delâlet edebileceği de söylenebilir. Mesela, Mikâil bahar mevsimine yani işin baharına delâlet edebilir. O, Cenâb-ı Hakk’ın yeryüzü deposunda gıda olarak bize gönderdiği şeylerin paketlenmesi, depolara yerleştirilmesi durumuna nezaret eder. İsrâfil sûra nefh edecektir ki, bu da hayata, canlanmaya ve dirilmeye işaret eder… Evet, bu tür münasebetler olabilir. Keza Hazreti Ebû Bekir, İslâm adına tertemiz bir bahar havası ifade etmiştir. Hazreti Ömer devrinde bu işin yaz mevsimine geçilmiş, Hazreti Osman devrinde bir kısım fırtınalar baş göstermiş, Hazreti Ali devri bir yarı kış veya tam kış gibi olmuştur ki bu tür şeyler akla gelse de Cenâb-ı Hakk’ın bu hikmetten ötürü hem mevsimleri, hem halifeleri, hem de gökteki melekleri dört yaratmış olduğu söylenemez.

Bir meseleyi tekrar arz edeyim. Meleklerin, halifelerin, mevsimlerin… belli sayıda olmasıyla meseleleri izah etme işi, konuyu üstûreye götürme, hakikatinden çıkarma demek olacağından dolayı bunlarda –bir hikmet görünüyor olsa da– çok itimat etmemeli.

وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ
Her işin aslını, esasını yalnız Allah bilir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.