Bakara, 2/54
وَإِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ إِنَّكُمْ ظَلَمْتُمْ أَنْفُسَكُمْ بِاتِّخَاذِكُمُ الْعِجْلَ فَتُوبُوا إِلٰى بَارِئِكُمْ فَاقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ
"Musa kavmine: 'Ey kavmim!' demişti. 'Sizler, buzağıyı (tanrı) edinmekle şüphesiz kendinize zulüm (veya haksızlık) ettiniz, şimdi siz o pak ve temiz Yaratıcınıza tevbe edip, nefislerinizi öldürünüz.' " (Bakara sûresi, 2/54)
Bu âyet-i kerimede yer alan "Nefislerinizi öldürün!" kaydı, birbirinizi öldürün veya buzağıya tapmayanlar, tapanları öldürsün vs. gibi tefsir edilegelmiştir ama, şöyle de tefsir edilebilir: Siz, buzağıya tapmak, onu tanrı edinmekle mademki kendi içinizdeki dinî, içtimaî, fikrî vahdet ve tevhidi bozdunuz ve bir kavga zemini oluşturdunuz; öyle ise haydi birbirinizle kavga edin bakalım.. veya nefis ve enaniyet cihetiyle ölün ki, ruh ve mâneviyat adına dirilebilesiniz.. veya tasavvufî mânâda "İçinizdeki kuvve-i şeheviye, gadabiyye vs. gibi kötü duyguları öldürerek nefis ve enaniyet cihetiyle fenâ bulunuz ki, kalbî ve ruhî hayatınız itibarıyla bir "ba'sü ba'de'l-mevt"e mazhar olabilesiniz..."
Ayrıca burada, buzağıya tapan tapmayan herkesin, kendi kendini öldürmesiyle kastedilen ne ise, hemen her ferdin keffaret türü böyle bir arınmaya davet edilmesi, mâsiyeti irtikâp edenlerin açık küfürlerini, sükut edenlerin de zımnî günahlarını hatırlatması ve tevbeye yönlendirilmeleri bakımından gayet mânidardır.
Bundan başka, bu kutlu tedmir veya ağır imtihanların tamamen dahilde cereyan etmesini ve dolayısıyla daha acıklı olduğunu ifade sadedinde, başkalarıyla savaşmayı anlatan قَاتِِلُوا yerinde فَاقْتُلُوا nun seçilmesi ve bununla, onların maruz kalacakları iç ızdırap, iç çile ve iç çekişmelere işareti bakımından o da çok anlamlıdır.
- tarihinde hazırlandı.