Neml, 27/45
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلٰى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحاً
"Andolsun ki, kardeşleri Salih'i Semud kavmine gönderdik..." (Neml sûresi, 27/45)
Hz. Süleyman'ın (aleyhisselâm) kıssasının anlatılmasından hemen sonra Semud kavminin anlatılması;
1) Onlar, Semud kavmini çok iyi biliyorlardı.
2) O zamanlar, Semud kavminin çok güçlü olduğu biliniyor olabilir ki, bu da Süleyman'ın (aleyhisselâm) kavmine tesir bakımından ayrı bir önem arz eder.
3) Urartularla, İremlilerin birbirleriyle halef-selef olduğu gibi, Semud kavmi ile Süleyman'ın (aleyhisselâm) peygamberlik vazifesini icra ettiği bu kavim, ihtimal birbirleriyle aynı çizgide idiler ki, Kur'ân buna işaret sadedinde onları peşi peşine zikretme üslûbunu tercih etti.
4) Her iki kavmin karakterinin benzerliği de böyle bir beraberliğe bâdi olabilir.
Gerçi peygamberlerin gönderilmesiyle, ümmet-i davetin, icabet eden veya etmeyen iki gruba ayrılması فَاِذَاهُمْ فَر۪يقَانِ يَخْتَصِمُونَ9 fehvâsınca "birbiriyle çekişen iki grup" hâline gelmeleri tarihî tekerrür devr-i daiminin bir halkası şeklinde görünmektedir ama, Hz. Süleyman'dan (aleyhisselâm) sonra Musevilik içinde ortaya çıkabilecek olan müthiş bir dalâlet akımıyla, Semud çarpıklığı arasında bir çizgi birliği de söz konusudur ki o da, Hz. Salih'in Semud'a لِمَ تَسْتَعْجِلُونَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ10 demesine karşılık onlar اطَّيَّرْنَا بِكَ وَبِمَنْ مَعَكَ "Sen ve beraberinde bulunanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık."[11] demiş ve fesatlarına devam etmişlerdi. İsrail tarihinde ise bu düşünce Hz. Musa'ya karşı ifade edildikten sonra pek çok peygambere karşı hep ifade edilegelmişti ki, bunlardan biri de Hz. İsa'nın elçilerine karşı قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ12 şeklinde söylenivermişti.
Bundan başka, güç ve kuvvetin tuğyanı, haksızlık ve zulmün yaygınlaşması, harikalar isteği, hatta Allah'ı açıktan açığa görme talebinde bulunmaları türünden inhiraflar ve fikir kaymaları gibi fasl-ı müşterekler de söz konusu olabilir.
Zaten her biri küfür veya küfür vesilelerinin ayrı bir versiyonunu teşkil eden, peygamberlerine baş kaldırmış beş-altı millet, Kur'ân'da pek çok defa peşi peşine zikredilir ki, sûrenin bu bölümü de onlardan biridir.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ أَوَّلاً وَاٰخِراً وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى خَيْرِ خَلْقِهِ مُحَمَّدٍ وَاٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَع۪ينَ
[9] Neml sûresi, 27/45.
[10] "(Ey halkım! dedi) İyiliği bırakıp da neden kötülüğün çarçabuk gelmesini istiyorsunuz." (Neml sûresi, 27/46)
[11] Neml sûresi, 27/47.
[12] Yâsîn sûresi, 36/18.
- tarihinde hazırlandı.