Entellektüel İle Ârif'in Kesişme Noktası
Fethullah Gülen, zihnî mevkii itibariyle "entelektüel"le "ârif"in kesişme noktasında duruyor; sahip olduğu kültür hamulesi şaşırtıcı bir polifoni sergilerken eşyaya, hadiselere ve dünya ahvaline bakışı mütekamil bir mü'minin kararlı ve mutmain haletini aksettirmekte. İman salabeti ile akıl bayrağını bir şahsiyette cem' edebilmenin bedeli yüksektir ve sadece "çile" cinsinden bir karşılıkla ödenebilir. Bu irtifaa yükselebilen bir zihin aksiyonuna -en azından- saygıyla yaklaşmak boynumuzun borcudur. "Ufuk Turu" boyunca, mütemadiyen, Cenab-ı Hakk'ın pek az insana nasip ettiği bir yüksek mevhibenin neslen münkariz hale gelmediğini sevinç ve biraz da hasetle müşahede ettim: Konuşma dili ile yazı dili arasındaki kalite ahengi, tanıyabildiğim insanlar meyanında sadece rahmetli Cemil Meriç'e ihsan buyurulmuş bir armağan idi; Fethullah Gülen Hocaefendi'nin konuşma kabiliyeti, ibraz ettiği tereddüt bilmez selaset ve fesahatle çok etkileyici bir numune teşkil ediyor: Ta ki, "İşte Türkçe böyle tekellüm edilir" dedirtecek ölçüde... Bu, sadece vaizlik yıllarında kazanılmış rahat, akıcı ve tutarlı konuşma pratiği ile izah edilemez.
Hocaefendi konuşurken Devlet-i Âliyye'nin bütün coğrafyası, beşeri kadrosu ve an'anevi vekarı ile kıyam edip de bu sese kulak kesildiğini hissediyorum. İman ehlinin inanmadığı şeyi asla dile getirmeyeceğine duyduğum sarsılmaz itimadın menşurunda Fethullah Gülen Hocaefendi'nin fikriyatını, "hayru'l umûri evsatuha" ölçüsüyle özetlemek mümkün: Vasat yolu takip etmek, Türkiye gibi aykırılığın ceberutluğuna teslim olmuş bir zihin ikliminde "idare-i maslahat" değil, bizatihi "taraf" olmanın en haysiyetli ve makul biçimi sayılmalıdır ve tahminlerin aksine bugün "vasat yol" şaşılacak ölçüde tenha bulunuyor. Hocaefendi'ye gösterilen itibar ve hürmetin, esasen temsil ettiği itidal hattına tevcih edildiğini farz ediyor ve bundan inşirah duyuyorum.Ufuk Turu, bize kendisiyle, tarihiyle, milletiyle, coğrafyasıyla, lisanıyla, inancıyla ve kültürüyle "barışık", dengeli ve her haliyle ehl-i dil bir zatın şahsiyetinden sahih çizgiler aksettirdi; artık daha az bedbin ve daha çok ümitvarım.
- tarihinde hazırlandı.