Genler İçindeki Âlemler
Rehberimiz, bu umre ve hac rehberliği sırasında karşılaştığı bazı hatıraları da anlatıyor: "Amerika'da gen teknolojisi üzerinde çalışan Işıl Hanım, bir diplomatın kızı...
Gelişen cihazlarla genleri incelerken, büyüttükçe her defasında yepyeni âlemlerle karşılaştığını fark ediyor. Birden aklına çocukken ezberlediği Fatiha Suresi'nin, 'Elhamdülillahi Rabbi'l Âlemin' âyeti geliyor. 'Âlemlerin Rabb'ine hamd olsun'. 'Demek pek çok âlem var. Kainatta büyük âlemler olduğu gibi Allah, en küçük varlıklarda, genlerde bile iç içe âlemler yaratmış.' diye düşünüyor. Hemen Türkiye'deki annesine telefon edip kendisine bir Kur'an meali göndermesini istiyor. Gelince de birkaç defa dikkatlice okuyor ve Kur'an'ın indiği yerleri göreyim diye umreye geliyor."
Bediüzzaman Hazretleri, "On sekiz bin alemin her birinin ışığının, Allah'ın güzel isimlerinden biri olduğunu, bana kanaat verecek kalbî, hayalî bir vâkıada gördüm. Şöyle ki: Birbirine sarılı çok yapraklı bir gül goncası gibi, şu âlem binler perde perde içinde sarılı, birbiri altında saklı âlemleri bu âlem içinde gördüm. Her bir perde açıldıkça, diğer bir âlemi görüyordum." diyor. Bilal Bey'in rehberliğinde ziyaretlere başladık. Önce Uhud Savaşı'nın olduğu yere gittik ve Okçular Tepesi'ne çıktık... Bedir Savaşı'ndan bir sene sonra hicri üçüncü yılda Uhud Dağı etrafında bu savaş gerçekleşti. Bedir mağlubiyetinden sonra Uhud Savaşı'nı planlayan Mekke müşrikleri ta baştan "kesintisiz savaş" ilan etmişlerdi.
Aslında Efendimiz'in (sas) savaşları, birer müdafaa savaşıdır. Maalesef oryantalistler Bedir Savaşı'nı sanki bir yol kesme gibi gösteriyorlar. Asla... Müşrikler, Mekke'de kalan Müslümanların mallarına el koyup satmaya götürüyorlardı. Ayrıca devamlı sınır ihlalleri yapıyorlardı. Efendimiz (sas) bunları önlemek için karşı çıkıyordu. Bunun için Ebu Cehil, bin kişilik donanımlı bir ordu ile saldırmış ve mağlup olmuştu. Uhud Savaşı'nı bunun intikamı için yapmışlardı. Üç safhalık savaşta, Efendimiz'in bir komutanlık harikası olan savaş stratejisine, okçular riayet etmediğinden ikinci safhada Müslümanlar bir mağlubiyet acısı tatmışlarsa da ilk ve son safhaları Müslümanların zaferini göstermektedir. Gerçekten örnek bir taktik savaşıdır. Yöneticilere büyük dersler vardır. Rehberimiz, "Orhan Ateş Paşa'mız Uhud üzerine bir kitap yazmış. Daha tafsilatlısını da yazacakmış." dedi. Uhud ve diğer savaşlar için en güzel, tafsilatlı bilgiler Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Sonsuz Nur isimli eserinin "Efendimiz'in (sas) Asker Yanı" bölümünde bulunmaktadır.
Efendimiz (sas), "Bu Uhud bizi, biz de onu severiz." buyurmuştur. Bu dağ, Medine'nin kuzeyinde yaklaşık beş kilometre uzaklıkta, kırmızıya çalan rengiyle ve cazip şekliyle görenlere ferahlık veren, sevimli bir dağdır. Bir gün Efendimiz (sas), Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman beraberce bu dağın üzerinde bulundukları sırada birden dağ aşka gelip sallamaya başlayınca, Efendimiz (sas), "Ey Uhud sakin ol, senin üzerinde bir peygamber, bir sıddık ve iki şehit var!" demişlerdir. Bu mübarek dağın güney eteklerinde Uhud Savaşı'nda şehit olmuş yetmiş sahabe bulunmaktadır...
- tarihinde hazırlandı.