Şahit
Gülen'i bütün dinlere açık şahsiyet sahibi olarak tanıdım.
Dine dayalı devlet kurma amacıyla yasadışı örgüt kurduğunu duymadım.
O, Katolik cemaatimizi çok etkiledi. Sevgi ve hoşgörü esaslarına dayalı gerçek İslamiyet'i onun sayesinde tanıdık.
Katolik cemaatinin temsilcisi çok güzel şeyler söylemiş. Bir bakıma bir Müslüman ilim adamını, bir Katolik ilim adamı müdafaa etmiş. Çünkü bütün dinlerin iki büyük düşmanı vardır: Biri dinsizlik cereyanları, diğeri de ahlaksızlık... Dinsizlik cereyanları dinlere hayat hakkı tanımazken, ahlaksızlık da ilme ve ibadete imkan vermemektedir. Bugün ülkelerin bütününde gençler içkiye, kumara, fuhuşa ve uyuşturucuya kaymaktadır. Bunlara ne ilim, ne sanat öğretebilirsiniz, ne de bunlardan bir fayda umulur. Hapishaneler ve hastahaneler de bu gibi insanlarla dolup, taşmaktadır. Böylesine gençlerin sayısı arttıkça insanlığın geleceği tehlikededir. Bu büyük tehlikeye karşı neden sair din mensuplarıyla iş birliği yapmayalım? Berlin'de kilisede Müslümanlara konferans vermiştim, papazlara tercüme etmişler, ilgili şahıs geldi: "Sizi cemaatimizden biri gibi dinledim, lütfen pazar günleri ayinlerimize katılıp, cemaatimizi de anlatınız." dedi. Çünkü dinlerin, daha doğrusu insanlığın dertleri müşterektir. İnsanların derdi, dinin de derdidir.
Artık dinler ve mezhepler arasındaki kavgalar, savaşlar bitmelidir. Dinlerin bütünü dinsizlik ve ahlaksızlık cereyanlarına karşı cephe almalıdır.
"Dine dayalı devlet kurma" iddiaları bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Ayet ve hadislerde "İslam devleti" tabiri yoktur. 1400 senedir, Müslümanlar hiçbir zaman İslam devleti kurmamıştır, Müslümanlar da devletsiz kalmamıştır. Müslümanların kurduğu devletler de Müslümanlara göre olmuştur. Ayet ve hadislerde olmayan bir emri Fethullah Gülen gibi bir İslam alimi neden uygulamaya kalksın? İslam devleti kurmak isteği ibadet değildir, fakat her Müslüman içinde bulunduğu politik ve ekonomik sistemleri ıslah etmeye memur ve mecburdur. Müslüman yıkmaz, tamir eder.
Öyle bir duruma düştük ki diğer dinlerin temsilcilikleri gelip, İslam alimlerini anlatacak... Papazlar da gelip kolejler açacak, dine, ırka, mezhebe, kıyafete ve ideolojiye bakmadan öğrencilere ilim ve teknik öğretecekler. Papazların kuracağı vakıflara, açacakları kolejlere bizim ilericiler bir şey demez. Onlar kız kolejleri de açar, Avrupa'da usul böyle olduğundan bizim ilericiler onu da alkışlar.
Artık ilme ve tekniğe karşı çıkmaktan vazgeçmelidir. Özel kolejlerin ve üniversitelerin sayısı artmalıdır. Eğitim'in yükünü halk da omuzlamalıdır. Artık şu'cu, bu'cu tabirlerinden vazgeçilmelidir, hepimizin bir millet ve bir gemide olduğumuz unutulmamalıdır. Ülkemiz için dıştan gelecek büyük bir tehlike olduğunu zannetmiyorum. Fakat dahili bölünmeler, grupların birbirine düşmanca davranması, potansiyel suçluların icat edilmesi, başlı başına bir felakettir.
Ey devleti yönetenler, bizi başkalarına muhtaç etmeyin.
- tarihinde hazırlandı.