Ey insanlar, o güzel peygamberden hiç mi bir şey öğrenmedik?

Bir tarafta olabilirsiniz.

Bir grupla, bir partiyle, bir cemaatle olabilirsiniz.

Bir ideolojiyi benimser, yanında durabilirsiniz.

Kişilere de biat edebilirsiniz.

Ama fakat lakin

Bu sizin haktan, hukuktan, adaletten, doğruluktan, vicdandan arınmanızı gerektirmez.

Bizim insanımızın en büyük sorunu bu.

Grup, cemaat, parti, dernek, topluluk vb. disiplini denilen şey, hakkı, hukuku, adaleti, vicdanı, merhameti, tahammül duygusunu cebimize koyup öylece içinde bulunduğunuz topluluğu her şart, durum ve kararda destekleyeceğimiz anlamına gelmez.

Hak, hukuk, adalet, merhamet, vicdan her toplumda birbirinden farklı olmayan anlamlar içerir, bu durumuyla da evrenseldir.

İran'da oğlunun katilini son dakikada ipten alan ana yüreği dünyanın her yerinde, her türden insan için aynıdır.

Vicdansızlık ile vicdan arasındaki çizgi her toplumda üç aşağı beş yukarı birbirine çok yakındır, bellidir.

Merhametin ifadesi Türk toplumunda başka, Arap toplumunda başka, Avrupa toplumunda başka değildir.

Herhangi bir toplumda kim olursa olsun, ne olursa olsun, neye inanıyor, neye güveniyor olursa olsun "Millet intikam istiyor, kan kusturanlara kan kusturmak istiyor" diyen adam, nefretinin, kininin, şeytanının esiri olmuş demektir.

Hangi toplumda ve kim olursa olsun başkalarını toptancı bir mantıkla "Bunlara su bile yok, bunlar haşhaşi, bunların canına okuyacağım" diyorsa o kişi de nefretinin, kininin, şeytanının esiri olmuş demektir.

Afrika'da daha devlet temsilcilerimizin bile bulunmadığı ülkelere haber salıp "O okulları kapatın, size şu kadar para verelim" demenin adı rüşvet değil midir?

Bugün insanların birbirlerine karşı kin ve nefretlerini sahip oldukları unvanların da onlara sağladığı güç ile birleştirerek boca etmesi, kaba ve çirkin bir üslupla güzellikleri gölgeleyecek yoğunlukta gürültü ile ötekini bastırmaya çalışması bana cahiliye dönemini hatırlatıyor.

Düşünüyorum da adı cahiliye dönemiyle anılan bütün Ebu Cehil'ler de böyle konuşuyordu.

Böylesine temelsiz, haksız, hukuksuz ve de böylesine vicdansızca...

Böylesine nefret dolu, böylesine yaralayıcı, öldürücü, böylesine zehirli bir dille...

Allah'ın insanlığa merhametinin eseri olarak gönderdiği o güzeller güzeli, merhametliler merhametlisi, o şanı yüce zattan hiçbir şey öğrenmemişiz, cahiliye döneminde kalmışız gibi geliyor bana. Yanılıyor muyum?

Rüşvet ve ispiyonla okul kapattırmaya çalışmanın anlamına dair...

Hükümetin Anadolu insanının fedakârlıklarıyla ülke dışında açılan okulları kapatmaya çalıştığı artık sır değil.

-Açıktan, Dışişleri yetkililerine talimat verilerek,

-Gidilen ülkedeki devlet başkanlarına fişlenmiş insanların listesi verilerek,

-Hatta fakir ülke liderlerine para ve rüşvet verilerek bu okulların kapatılmaya çalışıldığına şahidiz.

Bu çaba kesinlikle medeni bir çaba değil.

-Bu çaba cehaletin daniskasıdır!

-Kin ve nefretin kör ettiği gözlerin eğitim öğretimden duyduğu rahatsızlığın bir tezahürüdür.

Burada dikkatimi çeken bir nokta var:

Bu işi parti politikası, hükümet programı halinde uygulamaya koyanlar dünya genelinde bulunan bu okulları kapattırmak için rüşvet ve ispiyonu daha çok gelişmemiş, çok az gelişmiş, demokrasi ile pek tanışmamış ülkeler için kullanıyor.

Diğerlerine böyle yaklaşmaya cesaret edemiyorlar.

Herhangi bir Avrupa ülkesine böyle bir teklif yapılsa bu teklifi yapanı "Siz bizim iç işlerimize karışamazsınız, bizim için neyin iyi neyin kötü olduğunu bizden daha mı iyi biliyorsunuz yani" diye kapıya koyarlar.

Zaten, devletler dengesinde yeri olan, eğitimin öğretimin anlamını bilen, dikta özlemleri yerine demokrasiye doğru seyreden her ülke bu tip teklifleri usulünce geri çeviriyor.

Şimdi...

Afrika'da daha devlet temsilcilerimizin bile bulunmadığı ülkelere haber salıp "O okulları kapatın, size şu kadar para verelim" demenin adı rüşvet değil midir?

Rüşvet verene de alana da lanet edilen bir iş değil midir?

Öyleyse niçin lanet edilen bir işe tevessül ediyorsunuz, bu kadar mı düştünüz?

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.