Fethullah Gülen Hocaefendi’nin üslûbu çok mu sert?
Fethullah Gülen Hocaefendi, özellikle dershane sürecinden bu yana, çok farklı konuşuyor. Kelimeleri hiç eğip bükmeden, üzerine basa basa, hiçbir dünyevi otoriteden çekinmeden söyleyeceklerini dillendiriyor.
O’nun bu üslûbu, özellikle AKP taraftar ve sempatizanları tarafından yadırganıp, yer yer eleştiriliyor. Onlara göre Fethullah Gülen Hocaefendi, ‘28 Şubat Süreci, hatta önceki dönemlerdeki, muhafazakâr olmayan yetkili ve idarecilere gösterdiği hoşgörüyü AKP iktidarından esirgiyor.’
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin son derece sert ve net konuştuğu bir gerçek; ancak bu, iddia edildiği veya algılandığı gibi AKP iktidarına hoşgörüsüzlük anlamına gelir mi?
AKP, yola adalet ve kalkınma vaadiyle çıkan bir parti. Aynı zamanda, parti yetkilileri, Allah, peygamber, bismillah, inşallah v.b. dînî söylemleri ağızlarından düşürmüyor. Bu zahiri görünüşleri, toplum nazarında, AKP’nin dini temsil ettiği gibi haklı bir algının oluşmasına neden oluyor.
Ne zaman ki AK Parti olarak yola çıkan hareket, ‘dereyi geçtiği mülahazasına kapılarak’ hakkı çiğnemeye, hukuku ayaklar altına almaya başladı, ülkeyi adeta çiftliği gibi gören uygulamalara imza attı, o andan itibaren Fethullah Gülen Hocaefendi’nin uyarıları da ardı arda gelmeye başladı.Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi, kurulduğu günden itibaren bu partiye her türlü desteği verdi. Hizmet Hareketi’nin yayın organları, yer yer AKP muhaliflerini küstürecek oranda bile, AK Parti’nin icraatlarını destekledi. Fethullah Gülen Hocaefendi, hayatı boyunca yapmadığı bir şeyi yaparak, tarihî 12 Eylül referandumunda “mezardaki ölüler bile kalkıp evet oyu vermeli!” diyecek kadar kendini ortaya koydu. Bunlar, Hizmet Hareketi’nin tarihi boyunca görülmemiş olağanüstü yaklaşım ve uygulamalardı.
Ne zaman ki Ak Parti olarak yola çıkan hareket, ‘dereyi geçtiği mülahazasına kapılarak’ hakkı çiğnemeye, hukuku ayaklar altına almaya başladı, ülkeyi adeta çiftliği gibi gören uygulamalara imza attı, o andan itibaren Fethullah Gülen Hocaefendi’nin uyarıları da ardı arkasına gelmeye başladı. 2011 yılından itibaren üstü kapalı yapılan uyarılar, dershane ve özellikle 17 Aralık Süreci’nden itibaren alenî hale geldi. Hizmet Hareketi’nin ‘menfaatine dokununca AKP’ye karşı çıktığını savunanlar!’ Fethullah Gülen Hocaefendi’nin herkul.org sitesinde yayınlanan son üç yıllık Bamteli sohbetlerini dinlerlerse, gerçeğin iddia edildiği gibi olmadığını göreceklerdir.
Fethullah Gülen Hocaefendi, hayatı toplumun önünde; varlığını ülkenin istikbaline adamış bir insan. Yetmiş altı yıllık hayatı, “okul, dershane, eğitim, Türkiye’yi devletler arenasında ayağa kaldırma…” diyerek geçmiş. O’nun hayalini hep, ‘eğitimli ve imanlı bir nesil vesilesiyle, Türkiye’nin makûs talini değiştirip, ülkesini şaha kaldırmak’ süslemiş. Bu davaya varını-yoğunu feda etmiş.
Böyle bir insanın, ülkesinin ayağına pranga olacak uygulamalara sessiz kalmasını beklemek, ‘geçmişini yok say’ demekle aynı şey.
Diğer yandan, AKP’nin dindar bir zihniyet olarak bilinmesi, dolayısıyla, uygulamalarının dine mal edilmesi Fethullah Gülen Hocaefendi’yi konuşmaya mecbur bırakıyor. Hayatını, Peygamber Efendimiz’in (sas) sünnetine uygun yaşamaya adamış, ölçülerini buna göre belirleyen bir insanın, dinin içinin, Türkiye tarihi boyunca görülmemiş oranda boşaltılmasına sessiz kalmasını beklemek, yerine getirilmesi imkânsız bir beklenti olmalı.
Bir diğer taraftan; Türkiye’nin, gerek ülke içi, gerekse de ülke dışı vaziyetinin, türbülansa girmiş, hızla yere çakılmakta olan bir uçak görüntüsü vermesi Fethullah Gülen Hocaefendi’nin oldukça sert ve net uyarılarda bulunmasına neden oluyor.
Bu yazımın birilerini muhakkak rahatsız edeceğini biliyorum; hatta maalesef, üslûbu hakaret olanlar yine fıtratlarının gereğini yapacaklar.
Ancak, zamanın en büyük müfessir olduğunu biliyoruz. Bu günlerde yaşananlardan ders çıkarmayanlar, bu kafayla gidilirse gelecekte yaşanacaklarla, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin neden bu denli sert konuştuğunu, inşallah, görmek durumunda kalmazlar.
Allah’tan ümit kesilmez; hala daha, bu yanlış gidişin fark edilip, gidilen yolun çıkmaz sokak olduğunun görüleceğine dair inancımız yok olmuş değil.
- tarihinde hazırlandı.