Hak Yolcusunun Zaman Anlayışı
Böyle bir sâlik, Hak'tan gelen bu vâridlerin şuurunda ise "lütfun da hoş, kahrın da hoş" mülâhazasıyla, sürekli rıza soluklar, itmi'nân içinde oturup kalkar ve teslimiyet, tevekkül, tefviz vadilerinde "sika" avlamaya çalışır... Hak'tan gelen bu esintileri, şart-ı âdi planında, -hususiyle de irade ve ihtiyarın müdahalesi esas olan konularda kaçırılan fırsatlar gibi fevt edilmesi- "ebrar" ve "mukarrebin"e göre hata sayılabilir ve kalbin Hak'la muamelesinde irtifa kaybetmesinden ötürü de herkesin derecesi ölçüsünde cezalandırılabilir; cezalandırılabilir, zira bu seviyedeki hak yolcusu zamanın en küçük parçalarını bile, behemehal en rantabl şekilde değerlendirme, birleri binlere yükseltme gayreti, niyeti içinde bulunma mecburiyetindedir. Aslında bundan dolayıdır ki tasavvuf ıstılahında sofiye "İbnü'l-vakt" denilmiştir.
- tarihinde hazırlandı.