İrade İle Alınan Yol ve Mertebeler
İradeyle alâkalı bu mazhariyetler, cehd ü gayrete, sadakat ve ihlâsa Allah'ın birer lütfudur.. ve zannediyorum yolun başındakilerin bunları duyması da imkânsızdır. İrade hak yolcusunun ilk soluğu ve Hazreti Murad'a götüren yolun da ilk menzilidir. Sâlik bu menzilde ilm u burhan arası gider gelir; ikinci kademde burhan u irfan temâşâsıyla gözüne, gönlüne ziya saçılır; üçüncü adımda kalbin, sıfât-ı sübhaniye ufkunu müşahedesiyle ürpertiler yaşar; bir hamle daha yapabilirse sır dürbününü ulûhiyet ufkuna tevcih eder ve donanımının müsaadesi ölçüsünde hayret ve kalaklar yaşamaya durur.
Bazıları da sâlikin iradesini azm u gayreti açısından şöyle bir cehd ü himmet vetiresi içinde mütalâa etmişlerdir: İlk defa kalb iradî olarak sadakat ve ihlâsla Hazreti Matlub'a teveccüh eder; derken cezb u incizabla, iradenin maruz kaldığı/kalacağı usürler yerlerini yüsürlere bırakır. Mevsimi gelip de, yakınlık meltemleri ruhu okşamaya başlayınca, onun bütün benliğini dayanılmaz bir aşk u iştiyak hissi kuşatır; kuşatır da temayüller mukavemetsûz birer düşkünlüğe dönüşür.. ve artık sâlik, her nefes alışverişinde "Ciğerim kebab oldu/Derdime derman yok mu?" der inler. Dahası iradesinin hakkını tam eda etmiş böyle bir babayiğit an olur, aşkı da unutur ve âdeta hep bir gaşy yaşamaya başlar. Öyle ki Leylâ'nın yanında iken dahi Leylâ rüyaları görür ve Leylâ hasretiyle sızlanır. Aslına bakılırsa, tatmayan bilmez.. duymayan anlamaz.. tadanlar söylemez.. söyleseler de çok kimse inanmaz.
- tarihinde hazırlandı.