Kehf, 18/85
فَاَتْبَعَ سَبَبًا
"O da bir yol tutup gitti." (Kehf sûresi, 18/85)
1) Zülkarneyn'e kudret-i mümekkine de kudret-i müyessire de verildi. O, karşı tarafın güç ve engellerini rahatlıkla aşabilecek imkânların bütünüyle serfiraz kılınmıştı.
2) Zülkarneyn'den bahseden âyetlerden de anlaşıldığı üzere o zat, dünya muvazenesinde İslâm'ı temsil eden, huzursuzluk ve keşmekeşlik olan yerlere orduları ile gidip oralarda muvazene sağlayan, kargaşa ve fesada açık yerlerde setler inşa ederek umumî muvazeneyi koruyan tam bir yeryüzü mirasçısı ve devletler arası muvazene unsuru idi ki, Allah (celle celâluhu) onu, bu önemli misyonu eda edebilmesi için gerekli olan esbap, âlât ü edevat ve her türlü imkânla serfiraz kılmıştı. وَاٰتَيْنَاهُ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ سَبَبًا "Ona her şeye ulaşma vasıta ve vesilelerini bahşetmiştik."[1] mealindeki âyet bu mülâhazayı teyit etmektedir.
Zülkarneyn, kendisine bahşedilen bu imkân ve bu kudret-i müyessirenin veriliş hikmetini kavrayarak, o geniş imkân ve iktidarını murad-ı ilâhî istikametinde ve yeryüzü muvazenesi adına son santimine kadar kullanan ve memuriyetini mefkûre hâlinde yaşayan bir gaye insanıydı...
[1] Kehf sûresi, 18/84.
- tarihinde hazırlandı.